Senet Bono ve Poliçelerde Bulunması Gereken Zorunlu Unsurlar
Malumunuz olduğu üzere ticaret hayatının işleyişi sırasında birçok farklı ödeme ve teminat şekilleri söz konusu olabilmektedir. Bu doğrultuda tacirler ve ticaret erbapları arasında birçok bono, poliçe ve senet dolaşmaktadır.
Söz konusu bono, poliçe ve senetlerin İcra Hukuku kapsamında kambiyo senedi niteliğini haiz olabilmesi ve geçerli olabilmesi için birtakım şekli unsurların varlığı gerekmektedir.
Zaman içerisinde tecrübelerimiz doğrultusunda tacirler arasında dolaşımda olan birçok bono, poliçe ve senedin kanunen gerekli şartları taşımadığını ve geçersiz olduğunu gözlemledik.
A) BONO VE SENETLERDE BULUNMASI GEREKEN UNSURLAR
Bono ve senetlerde bulunması gereken unsurlar;
1) Zorunlu Şekli Unsurlar
2) Alternatif Zorunlu Şekli Unsurlar
3) İsteğe Bağlı Şekli Unsurlar
Olmak üzere üçe ayrılmaktadır.
1) ZORUNLU ŞEKLİ UNSURLAR
Bir bono veya poliçenin geçerli olabilmesi için mutlaka bulunması gereken, düzgün bir şekilde bulunmadığı takdirde senede bono vasfını kaybettirecek unsurlardır. Bu koşullar İcra Hukuku açısından büyük önem taşımaktadır. Senet incelendiğinde söz konusu zorunlu şekli unsurlarda eksiklik olması durumunda yapılacak icra takibi kambiyo senetlerine özgü icra takibi olmayacak, özel icra takip usullerinden yararlanılamayacaktır.
a. “Bono” ya da “Emre Muharrer Senet” ibareleri
• “Bono” ya da “emre muharrer senet” ibarelerinin senedin altına veya üstüne yazılması yeterli olmaz. Bu ibarelerin mutlaka senet metninde yer alması gerekmektedir.
• Bu unsur bono bakımından o kadar önemlidir ki, diğer tüm unsurlar bulunsa dahi eğer bu unsur yoksa veya bono kelimesinin üstü çizilmişse, bu senet bono olarak kabul edilmez ve İcra Hukuku’na uygun olarak kambiyo senetlerine özgü takip usulü izlenemez.
b. Kayıtsız Şartsız Bir Bedel Ödeme Vaadi
• Senette bedel kısmı hiç yazılmamışsa bu senet bono vasfını taşımayacaktır.
• Senette yer alan bedel Türk Lirası ile gösterilebileceği gibi yabancı para cinsinden de yazılabilir.
• Senet metninde bedel hem rakam hem de yazı ile gösterilmişse ve aralarında farklılık bulunuyorsa yazı ile yazılmış olan esas alınacaktır.
• Ödenmesi gereken paranın hangi ülkenin parası olduğu tam olarak belirtilmemişse ödeme yerindeki para türü esas alınacaktır.
c. Lehtarın Adı Soyadı veya Unvanı
• Bir bonoyu tanzim ve imza ederek borç altına giren kişiye “keşideci” veya “düzenleyen” denir. Keşidecinin bonoyu imzalayıp kendisine verdiği ilk senet alacaklısına ise “lehtar” denmektedir.
• Senette lehtar olarak gösterilen kişinin mutlaka gerçek veya tüzel kişi olması gerekmektedir.
• Lehtarın isminin yanına ayrıca adresinin yazılmasına gerek yoktur.
• Lehtar hanesine yalnızca firma ismi yazılması halinde düzenlenen senet bono niteliği taşımaz. Ticaret Unvanı tam olarak yazılmalıdır. Eğer senette hem firma ismi hem de firma sahibi gerçek kişinin adı ve soyadı yer alıyorsa senet bono niteliğini haiz olacaktır.
• Ayrıca dikkat edilmesi gereken bir diğer husus şudur; Yüksek Mahkeme lehtar hanesine kısaltılmış unvan bulunuyorsa yazılı olan firma ya da tüzel kişinin, bu sıfatının ciro şerhinden anlaşılması durumunda senedin firma veya tüzel kişi adına düzenlendiğinin kabulünün gerektiğini aksi halde kısaltmadan yazılması gerektiğini düşünmektedir.
• Keşideci kendisini lehtar göstererek bono düzenleyemez.
• Lehtar bölümünde yapılan değişiklik ve ilaveler paraflanmadıkça geçerli olmaz.
• Lehtar kısmı boş bırakılmışsa senet bono niteliği taşımaz. Lehtar kısmının en geç senet tedavüle çıkıncaya kadar doldurulmuş olması gerekir.
d. Keşidecinin İmzası
• Keşidecinin imzayı mutlaka el yazısı ile atması gerekmektedir. Aksi halde senet borçlunun mührü veya parmak izini içerse ve usulüne uygun olarak onaylansa dahi bono niteliğini taşımayacaktır.
• Keşidecinin imzasının metnin altına ve metni kapsayacak şekilde atılmış olması gerekir.
• Keşidecinin bir tüzel kişi olması halinde, imza şirket yetkilisi tarafından kaşenin üzerine atılmalıdır.
• Bononun geçerli olabilmesi için ayrıca keşidecinin adresinin yazılmasına gerek yoktur.
• Bir şirket yetkilisinin şirket kaşesinin üstünü imzalaması ve ayrıca alt kısmına bir imza daha atması halinde, o kişi senede şahsen de kefil olacaktır.
• Senette keşidecinin imzasının bulunmaması halinde senedi kefil sıfatıyla imzalayan kişi senet bedelinden sorumlu tutulamaz.
e. Düzenleme Tarihi
• Düzenleme tarihinin senet doldurulurken yazılması zorunlu olmamakla birlikte senet tedavüle çıkmadan önce düzenleme tarihinin mutlaka doldurulması gerekmektedir. Tedavüle çıkarılırken düzenleme tarihi atılmamış olan senet eksik senet veya açık senet olarak düzenlenmiş sayılır.
• Düzenleme tarihinin gün, ay, yıl olarak açıkça yazılması gerekir.
• Düzenleme tarihi olarak bonoda belirtilmiş tarihin ayrıca tediye(ödeme)tarihi kısmında da belirtilmiş olması senedin bono niteliğini etkilemez.
• Düzenleme tarihi ve vade tarihinin aynı olması senedin bono vasfını etkilemez. Ancak düzenleme tarihi olarak vade tarihinden sonraki bir tarih yazılmışsa senet bono niteliği taşımaz.
2) ALTERNATİF ZORUNLU ŞEKLİ UNSURLAR
Alternatif zorunlu şekli unsurlar için bunların bono veya poliçe üzerinde ayrıca gösterilmediği durumlarda bonoda bulunan diğer bir kayıt bu koşulun yerini alır. Ancak alternatif zorunlu unsurun yokluğu halinde yerini dolduracak kaydın da bono üzerinde bulunmaması durumunda senet bono niteliğini kaybedecektir.
a. Düzenleme Yeri
• Yokluğu halinde keşidecinin adının yanında yazılı olan yer düzenleme yeri sayılır.
b. Ödeme Yeri
• Eğer ödeme yeri açıkça düzenlenmemişse düzenleme yeri ödeme yeri sayılır. Düzenleme yeri de gösterilmemişse keşidecinin adının yanında yazılı olan yer hem düzenleme yeri hem ödeme yeri olarak kabul edilir.
3) İSTEĞE BAĞLI ŞEKLİ UNSURLAR
• İsteğe bağlı şekli unsurlarda ise bu unsurların bono üzerinde yer alması zorunlu olmayıp, yoklukları halinde senedin bono veya poliçe vasfı durumdan etkilenmeyecek, senet yine de bono ya da poliçe olarak kabul edilecektir.
a. Vade Koşulu- Muacceliyet Kaydı
• Vadenin gösterilmemiş olması durumunda bono, görüldüğünde ödenmesi gereken bono sayılacaktır. Böyle bir bononun düzenleme tarihinden itibaren 1 yıl içinde ödenmek üzere ibraz edilmesi gerekmektedir. Aksi halde hamil keşideci (ve onun kefilleri) dışındaki borçlulara başvurma hakkını kaybeder.
b. Bedel Kaydı
• Uygulamada bedel kaydı borçlu tarafından senedin karşılıksız kaldığı, hatır senedi olduğu iddialarıyla açılan olumsuz tespit davalarında önem taşır.
c. Yetki Kaydı
• Bonodan doğan uyuşmazlıklarda hangi yerin mahkeme ve icra dairelerinin yetkili olacağının düzenlenmesi hususudur.
d. Faiz Kaydı
• Bir bonoda faiz kaydının yer alması yalnızca görüldüğünde ve görüldükten belli bir süre sonra vadeli bonolarda mümkün olabilecektir. Diğer bonolarda faiz kaydının yer alması halinde faiz koşulu geçerli olmayıp yazılmamış sayılacak, bu durumun bononun veya poliçenin geçerliliğine herhangi bir etkisi olmayacaktır.
e. Keşidecinin İsmi
• Bono veya poliçenin geçerli olabilmesi için yalnızca keşidecinin imzasının yer alması yeterlidir, ayrıca keşidecinin adının yer alması zorunlu olmayıp yokluğu halinde bono veya poliçenin geçerliliği etkilenmeyecektir.
B) CİROYLA BONOYU DEVRALAN HAMİL BAKIMINDAN PROTESTO’NUN ÖNEMİ
Kanuna uygun ciro silsilesi ile bonoyu devralmayan hamil tahsil davası açamaz. Usulüne uygun ödememe protestosu çekmeyen hamil cirantalara müracaat hakkını kaybeder. Kanunun ilgili maddeleri çerçevesinde ödememe protestosu göndermeyen hamil kendinden önceki cirantalara müracaat hakkını kaybeder.
Bu bağlamda özellikle ciro silsilesi sonucunda bir bono devralan hamilin, kendinden önceki cirantalara da başvurabilmesi için usulüne uygun ödememe protestosu çekmesi gerekmektedir.
C) ZAMANAŞIMI
Bonodan doğan haklar, aşağıdaki sürelerin geçmesiyle zamanaşımına uğrar:
3 Yıl: Hâmilin düzenleyene karşı açacağı davalar vadeden itibaren üç yıllık zamanaşımı süresine tâbidir.
1 Yıl: Hâmilin cirantalara karşı açacağı davalar, protesto tarihinden (protestosuz senetlerde vadeden) itibaren bir yıl sonra zamanaşımına uğrar.
6 ay: Bonoyu ödeyen başvuru borçlusunun kendisinden önce gelen kişilere karşı kullanacağı talep hakları, ödemede bulunduğu veya dava yolu ile kendisine başvurulduğu tarihten itibaren altı aylık zamanaşımı süresi içinde işlem yapmak zorundadır.