Yazılar

Özel okul öğretmeni YİBGK 2017/1 2018/2 23.02.2018 tarihli kararı sonrası içtihat Belirli iş sözleşmesi olsa da, kıdem tazminatı alabileceği

YARGITAY 9.HUKUK DAİRESİ
Esas Numarası: 2015/25141
Karar Numarası: 2018/19963
Karar Tarihi: 07.11.2018


Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen kararın, temyizen incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz taleplerinin süresinde olduğu anlaşıldı. Dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
A) Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, davacının davalıya ait eğitim kurumunda coğrafya öğretmeni olarak çalıştığını, iş sözleşmesinin işveren tarafından herhangi bir haklı neden gösterilmeksizin feshedildiğini, ancak kıdem tazminatının ödenmediğini, ayrıca davacının çalıştığı süre boyunca ücretlerinin eksik ödendiğini, 5580 sayılı Özel Öğretim Kurumları Kanunun 9. maddesi gereğince davacıya dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemeyeceğini belirterek davanın kabulünü istemiştir.
B)Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, davacının belirli süreli iş sözleşmesi ile coğrafya öğretmeni olarak çalıştığını bu nedenle kıdem tazminatı talebinin reddedilmesi gerektiğini, maaş ödemelerinin ise banka hesabına tam ve eksiksiz olarak yatırıldığını, ödenmemiş işçilik alacağı bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
C) İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti:
İlk derece mahkemesince, akdin feshi konusunda ispat yükünün işveren davalıya ait olduğunu, işverenin akdin kıdem ve ihbar tazminatına hak kazanılmayacak şekilde sona erdiğini ispatla yükümlü olduğunu, 5580 sayılı kanun gereği taraflar arasında her yıl yapılan sözleşmeler belirli süreli olma özelliğini korumakta ise de davacının kıdem tazminatına hak kazandığını, ücretin tam ve zamanında ödendiğinin ispat yükünün işverende olduğunu, tanıklarca ücretin banka kanalı ile ödendiğinin belirtildiğini, banka kayıtlarına göre davacının ödenmemiş ücret alacağının bulunmadığı gerekçesi ile davanın kısmen kabulüne karar vermiştir.
D) Temyiz:
Kararı davacı vekili temyiz etmiştir.
E) Gerekçe:
1-Dosyadaki yazılara, toplanan delillerle kararın dayandığı kanuni gerektirici sebeplere göre, davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacı davalı iş yerinde 01.07.2011-01.09.2011 tarihleri arasında çalışmış olup, davacının çalıştığı tarihler arasında yürürlükte bulunan 5580 sayılı Yasa’ nın 9. maddesinin 6528 sayılı Yasa’ nın 14. maddesi ile01.03.2014 tarihi itibarı ile yürürlükten kaldırılan 2. fıkrası ” Okullarda yöneticilik ve eğitim-öğretim hizmeti yapanlara, kıdemlerine göre (emekliler hariç) dengi resmî okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarlarından az ücret verilemez. ” hükmünü içermektedir. Buna göre davacının ücreti dengi resmi okullarda ödenen aylık ile sosyal yardım kapsamındaki ek ödeme tutarından az olamayacağından davacının ücretinin emsal resmi kurumlarda çalışan öğretmenin aldığı ücret olarak kabulü ile bilirkişi raporunun ilgili seçeneği bir değerlendirmeye tabi tutularak davaya konu kıdem tazminatı ve ücret farkı belirlenip, her iki talebinde kabulüne karar verilmelidir. Davacının çalıştığı dönemde yürürlükte olan 5580 sayılı Yasa’ nın 9. maddesinin mülga 2. fıkrasının gözden kaçırılması hatalı olup, bozmayı gerektirmiştir.
F)SONUÇ:
Temyiz olunan kararın yukarda yazılı sebepden BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, 07/11/2018 tarihinde oybirliği ile karar verildi.

ŞİRKET ÇEKİ’NE TEK İMZA ATARAK MAL ALMASI SONRADAN ŞİRKET ÇEKİ ÇİFT İMZALI DEĞİL DİYEREK ÖDEME YASAĞI KOYDURMASI, NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇUNUN OLUŞTURUR

T.C.
YARGITAY
15. CEZA DAİRESİ
ESAS NO: 2015/209
KARAR NO:2018/51
KARAR TARİHİ: 8.1.2018

> ŞİRKET ÇEKİ’NE TEK İMZA ATARAK MAL ALMASI SONRADAN ŞİRKET ÇEKİ ÇİFT İMZALI DEĞİL DİYEREK ÖDEME YASAĞI KOYDURMASI, NİTELİKLİ DOLANDIRICILIK SUÇUNUN OLUŞTURUR

Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanığın mahkumiyetine dair hüküm, sanık müdafii tarafından temyiz edilmekle, dosya incelenerek
gereği düşünüldü:

KARAR

Sanık hakkında, 5237 Sayılı TCK.nun 158/1-h maddesine aykırılık suçundan kamu davası açıldığı ve ek savunma hakkı verilmeden aynı maddenin (f) fıkrasıyla cezalandırıldığı anlaşılmış ise de, iddianamede sanığın şirkete ait çeki tek başına keşide ederek vermek suretiyle atılı suçu işlemiş olduğundan bahisle cezalandırılmasının talep edilmesi sebebiyle bankanın aracı kılınması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunun anlatılmış olduğu, sanığın alınan savunması öncesinde de iddianamenin okunarak atılı suçun anlatılmış olması, ek savunma hakkı yönünden bozma nedeni yapılmamıştır.

Suça konu çek bedeli ve sanık hakkında verilen ceza miktarı karşısında, tebliğ namede yer alan orantılılık kuralları gözetilmeden, hak ve nesafet kurallarına aykırı olarak, sanık hakkında asgari sınır üzerinden ceza tayin edildiği gerekçesiyle bozma görüşüne iştirak edilmemiştir.

Katılanın ticari ilişkisi sebebiyle … isimli şahıstan Finansbank Adana Şubesine ait 31/01/2008 keşide tarihli 20,000 TL bedelli … Ticaret A.Ş’ye ait çeki aldığı, katılanın sanık ilede görüşerek çekin doğruluğunu teyit ettikten sonra bankaya ibrazında, bankadan bildirilen cevabi yazıya göre de çek ile ilgili ödemeden men yasağı bulunması sebebiyle ödemenin yapılamadığı, sanığın şirketi tek başına temsil ve imza yetkisi olmadığı halde çeki keşide ettiği ve ödeme yasağı sebebiyle çek bedelinin ödenmediği, katılanın alınan beyanın da sonradan öldüğü anlaşılan … isimli kişi ile canlı hayvan alış verişi sonucunda aldığı şirket çekini sanık ile görüşüp doğruluğunu teyit ettikten sonra tahsil için bankaya götürdüğünde sanığın yetkilisi olduğu şirketin yazılı talebi üzerine çek ile ilgili ödemeden men yasağının bulunduğunu öğrendiğini, bu sebeple zararının olduğunu beyan ettiği, sanığın alınan savunmasında ise, … Mefruşat Ticaret A.Ş’nin yetkilisi ve ortağı olduğunu, şirket çeklerinde kızının ve kendisinin imzasının bulunması gerektiğini ancak tek başına imzaladığını, çekteki keşideci imzasının kendisine ait olduğunu, bankaya ödemeden men talimatını kendisinin verdiğini, bahse konu çeki de malzeme alış verişi için … isimli şahsa verdiğini beyan ettiği, sanığın bu şekilde şirkete ait çeki tek başına keşide ederek ve daha sonra da ödemeden men talimatı vererek haksız menfaat sağladığı, sanık savunması, katılan beyanı ve tüm dosya kapsamından anlaşıldığından, sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğinin sabit olduğu gerekçesine dayanan mahkemenin mahkumiyet hükmünde bir isabetsizlik görülmemiştir.

SONUÇ : Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanık müdafiinin verilen kararın usul ve yasalara aykırı olduğuna ve sanığa alt sınırdan uzaklaşılarak ceza verilmesinin bozma nedeni oluşturduğuna dair yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddiyle mahkumiyet hükmünün ONANMASINA, 08/01/2018 tarihinde oy birliği ile karar verildi