Yazılar

Vasiyetnamelerin Açılması, Tenfizi ve Yurtdışında Düzenlenen Vasiyetnameler

Genel Olarak

Mirasbırakan, vefatından sonra geçerli olmak üzere malvarlığının tamamında veya bir kısmında vasiyetname ile tasarrufta bulunabilir. Her ne kadar vasiyetname düzenlemek ülkemizde çok yaygın bir uygulama değilse de yurtdışında oldukça sık rastlanmaktadır. Özellikle Almanya’da yaşayan vatandaşlarımız vasiyetname düzenleyerek vefatlarından sonra mal varlıklarını diledikleri mirasçıları ya da üçüncü kişiler arasında paylaştırmayı amaçlamaktadırlar. Hukukumuzda kişilere, vasiyetname ya da miras sözleşmesi yaparak malvarlıklarında tasarruf etme imkânı elbette ki tanınmıştır. Ancak bu imkân sınırsız değildir; bu noktada yasal mirasçıların saklı payları koruma altına alınmıştır. Mirasbırakanların düzenlemiş oldukları vasiyetname, özellikle şekli unsurlarına dikkat edildiği müddetçe, vefatlarından sonra geçerli olarak yerine getirilebilecektir.

Burada üzerinde durmak istediğimiz, kişilerin vefatlarından sonra vasiyetnamelerine ne olacağı, bu vasiyetnamelerin nasıl yerine getirileceği, Almanya’da düzenlenmiş bir vasiyetnamenin Türkiye’de geçerli olup olmayacağı ya da Türkiye’de düzenlenmiş bir vasiyetnamenin Almanya’da nasıl uygulanacağı gibi hususlardır. Bu sebeple yazımız, özellikle yasal ve atanmış mirasçıları ve de vasiyetname alacaklılarını çok yakından ilgilendirmektedir. İlk olarak, vasiyetnamelere ilişkin Türkiye’deki prosedürden kısaca bahsetmek yerinde olacaktır.

Vasiyetnamenin Teslimi

Öncelikle, mirasbırakanın vefatından sonra ele geçen vasiyetnamenin geçerli olup olmadığına bakılmaksızın derhal sulh hakimine teslim edilmesi gerekmektedir. Vasiyetname noterde düzenlenmiş ise, bu görev vasiyetnamenin bir örneğini saklayan noter memuruna yüklenmiştir. Aynı şekilde, mirasbırakanın arzusu üzerine vasiyetnameyi saklayan veya başka surette ele geçiren ya da ölenin eşyası arasında bulan kişiler de ölümü öğrenir öğrenmez teslim görevini yerine getirmekle yükümlüdürler. Bu görevi yerine getirmeyen kişiler bazı yaptırımlarla karşılaşabileceklerdir. Sonradan ele geçen vasiyetnamelerde de aynı usul uygulanmalı, bulan kişi derhal hâkime teslim etmelidir.

Hâkim, kendisine teslim edilen vasiyetnameyi inceleyerek gerekli koruma önlemlerini almakta, olanak varsa ilgilileri dinleyerek terekenin yasal mirasçılara geçici olarak teslimine veya resmen yönetilmesine karar vermektedir.

Vasiyetnamenin Açılması

Vasiyetnamenin açılması, içeriğinin anlaşılması ve mirasbırakanın ne gibi tasarruflarda bulunduğunun tespit edilebilmesi için gereklidir. Bu sebeple hâkim vasiyetnameyi teslim almasından itibaren 1 ay içinde açıp, ilgilere okumaktadır. Mirasçılar ve vasiyet alacaklıları vasiyetnamenin açılması ve okunması sırasında hazır bulunmak üzere hâkim tarafından çağırılmaktadırlar. Vasiyetname, gelmeyen ilgilerin yokluğunda da açılabilmektedir; bu nedenle kişilerin gelme zorunluluğu yoktur. Vasiyetname açılıp okunduktan sonra mirasta hak sahibi olanlara vasiyetnamenin ilgili kısmının bir örneği tebliğ edilmektedir.

Vasiyetname açılıp okunduktan sonra yasal mirasçılara, talep etmeleri halinde, veraset ilamı (mirasçılık belgesi) verilmektedir. Bu sayede mirasçıların kimler olduğu ve mirasbırakana ne oranda mirasçı oldukları belgelenmiş olmaktadır. Mirasçıların yabancı uyruklu olmaları mirasçılık belgesi almalarına engel değildir. Mirasbırakanın vasiyetnamesinde lehine tasarrufta bulunduğu kişi/kişilere de söz konusu tasarruflara 1 ay içinde itiraz edilmediği takdirde bu durumlarını ispata yarayan bir belge verilebilmektedir.

Vasiyetnamenin açılması birçok açıdan çok önemlidir. Böylece, kişilerin vasiyetnamenin iptalini isteme, saklı payları zedelenmiş ise tenkis davası açma, mirası reddetme ve miras sebebiyle istihkak davası açma süreleri başlamış olmaktadır. Yasal süreler içerisinde bu iddialar ileri sürülmediği takdirde kişiler hak kayıpları yaşayabilmektedir.

Vasiyetnamenin Yerine Getirilmesi (Tenfizi)

Vasiyetnamenin açılması ile yerine getirilmesi ayrı kavramlardır. Vasiyetname açılmış olmakla mirasçılar ve vasiyet alacaklıları mirastan haberdar olmaktadırlar. Yasal mirasçılar veya atanmış mirasçılar mirası mirasbırakanın ölümüyle kazanmalarına rağmen, vasiyet alacaklıları doğrudan kendi lehlerine yapılan tasarrufu kazanamamaktadırlar. Bu kişilerin varsa vasiyeti yerine getirme görevlisine karşı, yoksa yasal veya atanmış mirasçılara karşı istem hakları doğmaktadır. Vasiyet alacakları, kendileri lehine yapılan tasarrufların yerine getirilmesini (tenfizini) bu kişilerden dava yoluyla talep edebilmektedirler. Bunun sebebi, vasiyet alacaklılarının mirasçı değil, sadece taşınır veya taşınmaz belirli bir mal konusunda istem hakkı sahibi olmalarındandır. Önemle belirtmek gerekir ki, vasiyet alacaklılarının bu istem hakkı ancak vasiyetnamenin usulüne uygun şekilde açılmasıyla mümkün olmaktadır.

Yurtdışında Düzenlenen Vasiyetnamelerin Geçerliliği

Özellikle yurtdışında yaşayan vatandaşlarımız doğal olarak vasiyetnamelerini yabancı ülkelerde düzenlemektedirler. Bu vasiyetnamelerle genelde Türkiye’deki taşınır veya taşınmaz malvarlıklarına ilişkin veya Türkiye’de bulunan mirasçılarını da etkileyecek tasarruflarda bulunmaktadırlar. Örneğin, Almanya’da yaşayan mirasbırakan vasiyetname düzenleyerek Türkiye’deki taşınmazını sadece ilk eşinden olan çocuklarına bırakmış olabilir. Bu gibi durumlarda vasiyetnamenin nerede açılması ve yerine getirilmesi gerekmektedir?

Mirasçıların önünde iki seçenek bulunmaktadır. Kişiler vasiyetnamenin düzenlendiği ülkede açılmasını ve tasdikini isteyebilecekleri gibi, yabancı ülkede düzenlenen vasiyetnamenin Türkiye’de veya Almanya’da açılmasını ve yerine getirilmesini de talep edebileceklerdir. Ancak bir ülke mahkemelerince açılmış vasiyetnamenin diğer bir ülkede geçerli olabilmesi için o ülkede tanıma/tenfizinin yapılması gerekecektir.

Hukuki Destek Alınması

Gerek vasiyetname düzenlerken gerek vasiyetnamenin açılması ve yerine getirilmesi ile ilgili işlemlerde alanında uzman bir hukuk bürosundan destek alınması, kişilerin hem maddi hem manevi kayıplar yaşamasına engel olmaktadır. Özellikle yabancılık unsurunun olduğu, birden fazla ülke ile bağlantılı vasiyetnamelerde her iki ülke hukukunu bilen avukatlara danışılması daha da önem taşımaktadır.