Önalım Davası, Bedelde Muvazaa İddiası, Depo Edilecek Tutarın Tespiti

T.C.
Yargıtay
14. Hukuk Dairesi

Esas No:2015/17967
Karar No:2016/3470

MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.09.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 19.10.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 22.03.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı asil ve vekili Av. … ile karşı taraftan davalı vekili Av. … geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Vekalet ücreti yazılacak.
_ K A R A R _
Davacı, paydaş olduğu 7 parsel sayılı taşınmazın dava dışı önceki paydaşının payını 80.000,00 TL bedelle davalıya satış yoluyla devrettiğini, gerçek satış değerinin 40.000,00 TL olmasına rağmen önalım hakkına engel olmak için yüksek gösterildiğini ileri sürerek, önalım nedeniyle payın adına tescilini istemiştir.
Davalı, bedelde muvazaa bulunmadığını, davacının satıştan bilgisi bulunduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, keşif sırasında belirlenen değer depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.
Önalım hakkı, paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmazdaki payını kısmen veya tamamen üçüncü kişiye satması halinde, diğer paydaşlara, satılan bu payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak, paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve pay satışı yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir.
Davacı, bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlaması gerekir.
Somut uyuşmazlıkta, davacı payın gerçekte 40.000,00 TL olduğunu önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak 80.000,00 TL gösterildiğini iddia etmiştir. Davacı dava dilekçesinde, muvazaa iddiasını kanıtlamak için tanık anlatımları, keşif ve bilirkişi incelemesine dayanmış, 25.05.2015 günlü duruşmada dinlenen davacı tanıkları, davacının davalıya payını devreden paydaşa dava konusu pay için 36.000,00 TL teklif ettiğini söylemişler, davalı ile davalıya pay devreden arasındaki alışverişe ilişkin bir anlatımda bulunmamışlardır. Mülk, inşaat mühendisi ve fen bilirkişi kurulunun 15.09.2015 günlü ek raporunda dava konusu payın 46.685,83 TL değerinde olduğu belirlenmiş, bu bedel esas alınarak önalım bedeli depo ettirilmiştir. Bedelde muvazaa iddiasını keşif ile tespit edilen bedel tek başına kanıtlamaya yeterli değildir. Davacı tanıklarının da davalı ile pay devreden arasındaki mülkiyet nakline ilişkin bir görgüleri bulunmadığından bedelde muvazaa iddiası kanıtlanamamıştır. Bu nedenle, davalıya mülkiyetin naklini sağlayan resmi senet getirtilerek TMK’nın 734. maddesi uyarınca dava konusu payın satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masraf toplamından oluşan önalım bedeli belirlenerek hükümden önce depo edilmesi için davacıya uygun bir süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.
Mahkemece, yukarıda açıklanan husus gözetilmeden yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.350,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere