AKSARAY TAZMİNAT HUKUKU AVUKATI

Trafik Kazası-Sigorta-İş Kazası

TAZMİNAT HUKUKU

BORÇLAR KANUNDA TAZMİNAT HUKUKU İLE İLGİLİ MADDELER

  •  575-Madde 41 – Gerek kasten gerek ihmal ve teseyyüp yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar ika eden şahıs, o zararın tazminine mecburdur. hlaka mugayir bir fiil ile başka bir kimsenin zarara uğramasına bilerek sebebiyet veren şahıs, kezalik o zararı tazmine mecburdur.  Zararın tayini, Madde 42 – Zararı ispat etmek müddeiye düşer, zararın hakiki miktarını ispat etmek mümkün olmadığı takdirde hakim, halin mutat cereyanını ve mutazarrır olan tarafın yaptığı tedbirleri nazara alarak onu adalete tevfikan tayin eder. III – Tazminat miktarının tayini  Madde 43 – Hakim, hal ve mevkiin icabına ve hatanın ağırlığına göre tazminatın suretini ve şumulünün derecesini tayin eyler. Zarar ve ziyan irad şeklinde tayin olunduğu takdirde borçludan icabeden teminat alınır. IV – Tazminatın tenkisi Madde 44 – Mutazarrır olan taraf zarara razı olduğu yahut kendisinin fiili zararın ihdasına veya zararın tezayüdüne yardım ettiği ve zararı yapan şahsın hal ve mevkiini ağırlaştırdığı takdirde hakim, zarar ve ziyan miktarını tenkis yahut zarar ve ziyan hükmünden sarfınazar edebilir.  Eğer zarar kasden veya ağır bir ihmal veya tedbirsizlikle yapılmamış olduğu ve tazmini de borçluyu müzayakaya maruz bıraktığı takdirde hakim, hakkaniyete tevfikan zarar ve ziyanı tenkis edebilir.  V – Hususi haller 1 – Adam ölmesi ve cismanizarar,  A) Ölüm takdirinde zarar ve ziyan. Madde 45 – Bir adam öldüğü takdirde zarar ve ziyan, bilhassa defin masraflarını da ihtiva eder. Ölüm, derhal vukubulmamış ise zarar ve ziyan tedavi masraflarını ve çalışmağa muktedir olamamaktan mütevellit zararı ihtiva eder. Ölüm neticesi olarak diğer kimseler müteveffanın yardımından mahrum kaldıkları takdirde, onların bu zararınıda tazmin etmek lazımgelir.  B) Cismani zarar halinde lazımgelen zarar ve ziyan. Madde 46 – Cismani bir zarara düçar olan kimse külliyen veya kısmen çalışmağa muktedir olamamasından ve ileride iktisaden maruz kalacağı mahrumiyetten tevellüt eden zarar ve ziyanını ve bütün masraflarını isteyebilir. Eğer hükmün suduru esnasında, kafi derecede kanaat ile cismani zararın neticelerini tayin etmek mümkün değil ise; hükmün tefhimi tarihinden itibaren iki sene zarfında hakimin, tetkik salahiyetini muhafaza etmeğe hakkı vardır.
  • 576- C) Manevi tazminat  Madde 47 – Hakim, hususi halleri nazara alarak cismani zarara düçar olan kimseye yahut adam öldüğü takdirde ölünün ailesine manevi zarar namiyle adalete muvafık tazminat verilmesine karar verebilir. 2 – Haksız rekabet   Madde 48 – Yanlış ilanlar yahut hüsnüniyet kaidelerine mugayir sair hareketler ile müşterileri tenakus eden yahut bunları gaip etmek korkusuna maruz olan kimse bu fiillere hitam verilmesi için faili aleyhinde dava ikame ve failin hatası vukuunda ebebiyet verdiği zararın tazminini talep edebilir.  (Ek: 29/6/1956 – 6763/41 md.) Ticari işlere ait olan haksız rekabet hakkında Ticaret Kanunu hükümleri mahfuzdur. 3 – Şahsi menfaatlerin haleldar olması, Madde 49 – (Değişik: 4/5/1988 – 3444/8. md.)  Şahsiyet hakkı hukuka aykırı bir şekilde tecavüze uğrayan kişi, uğradığı manevi zarara karşılık manevi tazminat namıyla bir miktar para ödenmesini dava edebilir. Hakim, manevi tazminatın miktarını tayin ederken, tarafların sıfatını, işgal ettikleri makamı ve diğer sosyal ve ekonomik durumlarını da dikkate alır. Hakim, bu tazminatın ödenmesi yerine, diğer bir tazmin sureti ikame veya ilave edebileceği gibi tecavüzü kınayan bir karar vermekle yetinebilir ve bu kararın basın yolu ile ilanına da hükmedebilir.  VI – Müteselsil mesuliyet 1 – Haksız fiil halinde Madde 50 – Birden ziyade kimseler birlikte bir zarar ika ettikleri takdirde müşevvik ile asıl fail ve fer’an methali olanlar, tefrik edilmeksizin müteselsilen mesul olurlar. Hakim, bunların birbiri aleyhinde rücu hakları olup olmadığını takdir ve icabında bu rücuun şumulünün derecesini tayin eyler. Yataklık eden kimse, vakı olan kardan hisse almadıkça yahut iştirakiyle bir zarara sebebiyet vermedikçe mesul olmaz.  2 – Muhtelif sebeplerin içtimaı halinde. Madde 51 – Müteaddit kimseler muhtelif sebeplere (haksız muamele, akit, kanun) binaen mesul oldukları takdirde haklarında, birlikte bir zarar vukuuna sebebiyet veren kimseler hakkındaki hükümlere göre muamele olunur.       Kaideten haksız bir fiili ile zarara sebebiyet vermiş olan kimse en evvel, tarafından hata vaki olmamış ve üzerine borç alınmamış olduğu halde kanunen mesul olan kimse en sonra, zaman ile mükellef olur. VII – Meşru müdafaa, ıztırar ve kendi hakkını vikaye için kuvvet kullanılması . Madde 52 – Meşru müdafaa halinde mütecavizin şahsına veya mallarına yapılan zarardan dolayı tazminat lazım gelmez.  Kendisini veya diğerini zarardan yahut derhal vukubulacak bir tehlikeden vikaye için başkasının mallarına halel iras eden kimsenin borçlu olduğu tazminat miktarını hakim, hakkaniyete tevfikan tayin eder. Kendi hakkını vikaye için cebri kuvvete müracaat eden kimse hal ve mevkia nazaran zamanında hükümetin müdahalesi temin edilemediği yahut hakkının ziyaa uğramasını yahut hakkının kullanılması hususunun pek çok müşkül olmasını meni için başka vasıtalar mevcut olmadığı takdirde, bir güna tazminat itasiyle mükellef olmaz.  VIII – Ceza hukuku ile medeni hukuk arasında münasebet.  Madde 53 – Hakim, kusur olup olmadığına yahut haksız fiilin faili temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun mesuliyete  dair  ahkamiyle  bağlı  olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen  beraet  karariyle de.
  • 577-Mukayyet değildir. Bundan başka ceza mahkemesi kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarını tayin hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.

TAZMİNAT DAVASI

  • Tazminat davalarına konu olan olaylarda, gerek kasden, gerekse ihmal v savsama, yahut tedbirsizlik ile haksız bir surette diğer kimseye bir zarar veren kişi, karşıya vermiş olduğu zarardan sorumludur. Ahlaka aykırı bir fiil ile yine karşı taraf zarara uğramışsa, zaran veren bu zararı tazminine mecburdur.
  • Kasten veya ihmal veyahut tedbirsizlikle bir kişinin malına veya canına yahut kişiliğine zarar verilmesine haksız fiil (haksız eylem) denir. Haksız fiilden dolayı zarara uğrayan kimse, bu uğradığı zararı karşı tarafdan giderilmesini isteyebilir.
  • Tazminat davasını Haksız fiilden zarar gören  kişi veya kişiler, haksız fiili yapan karşı tarafa yöneltilir. Tazminat davası, haksız fiilin işlendiği yer veya davalının yerleşim yer mahkemesinde açılır.

TAZMİNAT DAVASI ZAMANAŞIM VE SÜRELER

  • Tazminat Davalarında, zarar ve ziyan yahut manevi zarar olarak bir para ödenmesine ilişkin davalarda , zarar gören tarafın, zararı ve onu yapanı öğrendiği tarihten başlayarak 1 yıl ve herhalde zararı doğuran eylemden başlayarak 10 yıllık süre mevcuttur.

TAZMİNAT DAVASI NASIL GÖRÜLÜR VE OLUR

  • Tazminat davasını ilgilendiren ceza davası varsa dosya istenir. Deliller toplanır., Ölenin veya zarar görenin geliri, yaptığı iş ve kazancı tespit edilir. Davacının gelir durumu araştırılır. Bilirkişi görüşü alınarak dosya karara bağlanır.

TAZMİNAT DAVALARI

  • İŞÇİ ALACAKLARI VE TAZMİNAT DAVASI
  • BASIN YOLU İLE KİŞİLİK HAKLARINA SALDIRI NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
  • DOKTOR KUSURUNDAN DOLAYI TAZMİNAT DAVALARI
  • HAKSIZ TUTUKLAMA TAZMİNAT DAVASI
  • HAKARET NEDENİYLE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI
  • TRAFİK KAZASI NEDENİYLE MADDİ VE MANEVİ TAZMİNAT DAVASI