Uyuşturucu Madde Ticareti Yapma Suçu – Sanıkların Sattığı İddia Ve Kabul Olunan Maddelerin Ele Geçirilememiş Olması Ve Bu Şahıslara Uyuşturucu Madde Sattıklarının Tespit Edilemediği Halde Zincirleme Suç Hükümlerinin Uygulandığı – Hükmün Bozulması

T.C
YARGITAY
20.Ceza Dairesi

Esas: 2015 / 13810
Karar: 2015 / 4669
Karar Tarihi: 12.11.2015
ÖZET: Uyuşturucu veya uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama suçu yükletilen sanıkların sattığı iddia ve kabul olunan maddelerin ele geçirilememiş olması ve bu şahıslara uyuşturucu madde sattıklarının tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında uygulama koşulları gerçekleşmediği halde, zincirleme suç hükümlerinin uygulanması suretiyle sanıklara fazla ceza tayini, bozmayı gerektirmiştir. Hükmün bozulmasına karar verilmiştir.(1136 S. K. m. 168) (5237 S. K. m. 43, 50, 52, 188)

Dava ve Karar: Dosya İncelendi. Gereği görüşülüp düşünüldü:

1-Sanık V.. T.. hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan verilen beraat hükmüne yönelik sanık müdafiinin beraat eden sanık lehine vekalet ücreti tayin edilmemesine” ilişkin temyiz dilekçesinin kapsamı ile sınırlı olarak yapılan incelemede;

1136 sayılı Kanun’un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13. maddesinin 5.fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekil ile temsil ettiren sanıklar lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,

Kanuna aykırı, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince bozulmasına; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun‘un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün yargılama giderlerine ilişkin fıkrasından sonra gelmek üzere; Sanık V. B. kendisini vekil ile temsil ettirdiği anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre 3.000 TL vekalet ücretinin Hazineden alınarak sanığa verilmesine,” fıkrasının eklenmesi suretiyle, hükmün düzeltilerek onanmasına,

2-Sanık F.. T.. hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükmüne yönelik incelemede;

Yargılama sürecindeki işlemlerin kanuna uygun olarak yapıldığı, aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların toplanan tüm delillerle birlikte gerekçeli kararda gösterilip tartışıldığı, eylemlerin sanıklar tarafından gerçekleştirildiğinin saptandığı, vicdanî kanının dosya içindeki belge ve bilgilerle uyumlu olarak kesin verilere dayandırıldığı, eylemlere uyan suç tipi ile yaptırımların aşağıda belirtilen dışında doğru biçimde belirlendiği anlaşıldığından; yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;

TCK’nın 52. maddesinin 2. fıkrası uyarınca belirlenen adli para cezalarının, aynı maddenin 4. fıkrası gereği süresinde ödenmemesi halinde, hapse çevrileceği” düzenlemesine yer verildiği ve bu hususta başkaca kanuni düzenleme bulunmadığı halde; mahkemesince, süresinde ödenmeyen adli para cezasından çevrilecek hapis cezalarının, TCK’nın 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilerek infaz edilmesine karar verilmesi,

Kanuna aykırı, sanık ve müdafinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükmün CMUK’nın 321. maddesi gereğince bozulmasına; ancak bu aykırılığın yeniden duruşma yapılmaksızın aynı Kanun’un 322. maddesi gereğince düzeltilmesi mümkün bulunduğundan; hükmün 2. bendinin 6. fıkrasında yer alan Sanıkların tebliğ olunan ödeme emri üzerine belli edilen süre içerisinde adli para cezasını ödememeleri üzerine Cumhuriyet savcısının kararı ile ödenmeyen kısma karşılık gelen gün miktarı hapis cezasına çevrilerek sanıkların 2 saat çalışmaları karşılığı 1 gün olmak üzere kamuya yararlı bir işte çalıştırılmalarına karar verilmesine” ibaresinin, sanık F.. yönünden hükümden çıkarılması suretiyle, hükmün düzeltilerek onanmasına,

3-Sanık A.. T.. ve A.. K.. hakkında “uyuşturucu madde ticareti yapma” suçundan kurulan mahkûmiyet hükümlerine yönelik incelemede;

a-Sanıklar A.. ve A.. ‘in birlikte yaşadığı evde, 11/09/2014 tarihinde yapılan aramada ele geçen uyuşturucu maddelerin satışa hazır küçük paketler halinde bulunması, sanık V.. B..’ın aşamalardaki istikrarlı savunmalarında, A.. ve A.. sözkonusu ikamette birlikte uyuşturucu madde sattıklarına” ilişkin beyanları dikkate alınarak, sabit olan eylemlerinin ticaret amacıyla uyuşturucu madde bulundurma suçunu oluşturduğu ancak, daha öncesinde sanıklar A.. ve A.. uyuşturucu madde satın aldıklarına” dair teşhiste bulunan bir kısım tanığa, sanıkların sattığı iddia ve kabul olunan maddelerin ele geçirilememiş olması ve bu şahıslara uyuşturucu madde sattıklarının tespit edilemediğinin anlaşılması karşısında; sanıklar hakkında uygulama koşulları gerçekleşmediği halde, TCK’nın 43/1. maddesinin uygulanması suretiyle sanıklara fazla ceza tayini,

b-TCK’nın 52. maddesinin 2. fıkrası uyarınca belirlenen adli para cezasının, aynı maddenin 4. fıkrası gereği süresinde ödenmemesi halinde, hapse çevrileceği” düzenlemesine yer verildiği ve bu hususta başkaca kanuni düzenleme bulunmadığı halde; mahkemesince, süresinde ödenmeyen adli para cezasından çevrilecek hapis cezasının, TCK’nın 50. maddesi uyarınca seçenek yaptırıma çevrilerek infaz edilmesine karar verilmesi,

Sonuç: Kanuna aykırı, sanıklar ve müdafilerinin temyiz itirazları bu nedenle yerinde olduğundan hükümlerin bozulmasına, hükmolunan ceza miktarı ile tutuklu kalınan süre göz önüne alınarak sanık A.. hakkındaki salıverilme talebinin reddine, 12.11.2015 tarihinde oybirliği ile, karar verildi. (¤¤)