ÇEK ZAYİ SEBEBİYLE İPTALİ İSTEMİ-İPTAL TALEBİNDE BULUNAN ŞAHSIN İSPAT ETMESİ GEREKEN HUSUSUN ZİLLİYETİ BULUNDUĞU ÇEKİN RIZASI HİLAFINA ELİNDEN ÇIKMIŞ OLDUĞU–İPTAL DAVASINDA KESİN İSPAT ARANMAYIP ÇEKİN KAYBOLDUĞUNUN “KUVVETLE MUHTEMEL” OLMASININ YETERLİ OLDUĞU.

T.C.
YARGITAY
11. HUKUK DAİRESİ
ESAS NO: 2016/3882
KARAR NO: 2017/6192
KARAR TARİHİ: 15.11.2017

>ÇEK ZAYİ SEBEBİYLE İPTALİ İSTEMİ-İPTAL TALEBİNDE BULUNAN ŞAHSIN İSPAT ETMESİ GEREKEN HUSUSUN ZİLLİYETİ BULUNDUĞU ÇEKİN RIZASI HİLAFINA ELİNDEN ÇIKMIŞ OLDUĞU–İPTAL DAVASINDA KESİN İSPAT ARANMAYIP ÇEKİN KAYBOLDUĞUNUN “KUVVETLE MUHTEMEL” OLMASININ YETERLİ OLDUĞU.
6102/m.651

ÖZET : Dava, zayi sebebiyle çek iptali istemine ilişkindir.
Mahkemece, iptali istenen çeklerde davacının yetkili hamil olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.
Esasen hasımsız olarak açılan bu davada iptal talebinde bulunan şahsın ispat etmesi gereken husus zilyedi bulunduğu çekin rizası hilafına elinden çıkmasıdır. Ancak, iptal davasında kesin ispat aranmayıp çekin kaybolduğunun “kuvvetle muhtemel” olduğunu göstermesi yeterlidir.
Davacı, çeklerin lehtarı ve hamili olduğunu ileri sürerek iptalini talep ettiği çeklere dair bilgileri mahkemeye bildirmiştir. Davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi sebebiyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dosya kapsamında davacının iddiasının aksini kanıtlayacak somut bir delil bulunmamaktadır.
Davacının davaya konu ettiği ve bilgilerini sunduğu 21 adet çekin lehtarı ve yasal hamili olduğunun kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi isabetsizdir.
DAVA : Hasımsız olarak görülen davada 3. Asliye Ticaret Mahkemesi’nce verilen 10/03/2016 tarih ve 2016/208-2016/180 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği görüşülüp, düşünüldü:
KARAR : Davacı vekili; müvekkilinin yetkili hamili olduğu, … Bankası, … Şubesine ait, keşidecisi … Mak. İmalat Paz. San. ve Tic. Ltd. Şti. olan 21 adet çeki kaybettiğini ileri sürerek davaya konu çeklerin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Mahkemece tüm dosya kapsamına göre; keşideci şirketin yetkili müdürü olan davacının davaya konu çeklerin yetkili hamili olduğunu ispat edemediği gerekçesiyle davanın dava şartı olan aktif husumet yokluğu sebebiyle usulden reddine karar verilmiştir.
Kararı, davacı vekili temyiz etmiştir.
Talep, zayi sebebiyle çek iptali istemine dair olup, mahkemece, iptali istenen çeklerde davacının yetkili hamil olduğunu kanıtlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Esasen hasımsız olarak açılan bu davada iptal talebinde bulunan şahsın ispat etmesi gereken husus zilyedi bulunduğu çekin rizası hilafına elinden çıkmasıdır. Ancak, iptal davasında kesin ispat aranmayıp çekin kaybolduğunun “kuvvetle muhtemel” olduğunu göstermesi yeterlidir (6102 Sayılı TTK. m. 760). Davacı, çeklerin lehtarı ve hamili olduğu ileri sürerek iptalini talep ettiği çeklere dair bilgileri mahkemeye bildirmiştir. Davacının daha fazlasını ispata zorlanması, zayi sebebiyle çek iptali hükümlerinin uygulanmasını imkânsız hale getirecektir. Kaldı ki, dosya kapsamında davacının iddiasının aksini kanıtlayacak somut bir delil bulunmamaktadır. Her nekadar, karar gerekçesinde davacının keşideci şirketin ortağı ve yetkilisi olduğu ve çeklerin yasal hamili olduğunu ispat edemediği ifade edilmiş ise de, davacının ortağı ve yetkilisi olduğu keşideci şirketten 2014 yılında ayrıldığı; mahkemece talebin kabulü halinde ilanın ve kararın “keşidecisi … Tarım Mak. İmalat San. Tic. Ltd. Şti. lehtarı … olan” çeklere dair yapılacağı ve zayi kararlarının kesin hüküm teşkil etmediği de gözetildiğinde davacının davaya konu ettiği ve bilgilerini sunduğu 21 adet çekin lehtarı ve yasal hamili olduğunun kabulü gerekirken yazılı gerekçelerle davanın reddi doğru olmamış, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacının temyiz itirazlarının kabulüyle kararın davacı yararına BOZULMASINA, ödediği peşin temyiz harcının istemi halinde temyiz edene iadesine, 15.11.2017 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.