Mirasçıların Nafaka Borcundan Sorumluluğu–Mirası Ret Etmeyenlerin Sorumludur
T.C
YARGITAY
HUKUK GENEL KURULU
ESAS NO:1976/12-2825
KARAR NO:1977/515
KARAR TARİHİ: 01.06.1977
>MİRASÇILARIN NAFAKA BORCUNDAN SORUMLULUĞU–MİRASI RET ETMEYENLERİN SORUMLU OLDUĞU
ÖZET:İcra takibi, 15.3.1962 tarihli kesinleşen nafaka ilamına göre yapılmıştır. Bu ilamda, ayda 200 lira nafakanın, takip yapan ( Ş )`ye ödenmesi öngörülmüştür. İlam borçlusu öldüğüne ve mirasçılar mirası reddetmediklerine göre, bu borçtan, alacaklının mirastaki payı düşüldükten sonra kalanla mirasçılar sorumludur. İİK`nin 39 ve BK `nin 135. maddelerine göre, borç ilama bağlandıktan sonra borçlunun ölüm tarihine değin gerçekleşen nafaka borcu on yıl süre ile zamanaşımına uğramaz.
DAVA:Taraflar arasındaki itiraz davasından dolayı yapılan yargılama sonunda ( İstanbul 10 İcra Hakimliği)nce davanın reddine dair verilen 1.7.1974 gün ve 1974/404-974/520 sayılı kararın incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesinin 8.12.1975 gün ve 8031-10605 sayılı ilamiyle, ( …Bozmaya uyulmuş olduğuna göre, alacaklı lehine meydana gelen kazanılmış hakkın ihlali ve direnmeyi kapsayan şekilde karar tesisi isabetsizdir..) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.
Hukuk Genel Kurulunca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü:
KARAR:İcra takibi 15.3.1962 tarihli kesinleşen nafaka ilamına göre yapılmıştır. Bu ilamda, ayda 200 lira nafakanın takip yapan ( Ş) lehine ödenmesi öngörülmüştür. İlam borçlusu öldüğüne ve mirasçıları mirası reddetmediklerine göre, bu borçtan alacaklının mirastaki payı düşürüldükten sonra kalanla mirasçılar sorumludur. İİK. nun 39. maddesi ve Borçlar kanunun 135. maddesi hükümlerine göre, borç ilama bağlandığından 10 senelik süre içerisinde müteveffa borçlunun ölümü tarihine kadar tahakkuk eden nafaka alacağının zaman aşımına uğramadığı düşünülerek mahkeme Hukuk Genel kurulunca da benimsenen özel daire bozma kararına uyulmak gerekirken önceki kararda direnilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Direnme kararı bozulmalıdır.
SONUÇ:Temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda ve özel daire bozma kararında gösterilen sebeplerden dolayı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunun 429. maddesi gereğinceBOZULMASINA, 1.6.1977 gününde oy çokluğu ile karar verildi.